2 Şubat 2025

Darende Haberler – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi

Ekonomiden spora, teknolojiden magazine, Darende Haberler ile gündemi tarafsız takip edin!

Deprem felaketinin yaralarını saramayan Hatay’ın dert listesi 7.5 metreyi buldu!

Deprem felaketinin yaralarını saramayan Hatay’ın dert listesi 7.5 metreyi buldu!

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, 6 Şubat depreminde en çok hasar alan illerden olan Hatay’da halen devam eden sorunları listeledi. Bu sorunların listesi 7,5 metreyi buldu.

Sözcü’de yer alan habere göre, depremin üzerinden koskoca 24 ay geçmesine rağmen sorunların devam ettiğini öne süren Mehmet Güzelmansur’un sıraladıkları şöyle:

Barınma

Hatay’da depremin üzerinden  24 ay geçmesine rağmen yaklaşık 24 bin insanımız hâlâ konteynerlerde yaşıyor. Hatay’da toplam teslim edilmesi gereken konut sayısı 158 bin 200.

24 ayın sonunda, yapılan kura ve anahtar teslim törenlerindeki sayılara bakarsanız 47 bin 637 ev teslim edildi. Yani konteynerde yaşayan insan sayısının en az 120 bin azalması lazım ama azalmıyor. Neden? Çünkü teslim edilen evlerin altyapısı yok, yolu yok, kapısı yok, penceresi yok, içi tam bitmiş değil. Bu yüzden insanlar gidip evlerine yerleşemiyorlar. İktidar bir yılda bitirip teslim etme sözü verdiği kadar ev yapmadı. İki yıl sonunda da söz verdiğinin yüzde 30’u kadar ev yaptı, bunun da önemli bir bölümü oturulabilir nitelikte değil.

Eğitim

Hatay’da yetkililer “210 okulumuz yıkıldı, 110 okul açtık” diyorlar. Bunların 88’i konteynerde. Konteynerde eğitim, olması gerektiği gibi olmuyor. Çünkü altyapı yok, internet kesiliyor, elektrik kesiliyor; ses izolasyonu yok, dışardaki tüm gürültü sınıfın içinde. Oyun bahçesi yok. Hatay’da hala ikili eğitim var. Yani sabah altıda öğrenciler derse başlıyor, gece geç saatlerde ikinci eğitim bitiyor. Eğitim çoğu yerde üç okulun birleştirilmesi ve bir okula yönlendirilmesiyle devam ediyor. 

Sağlık

6 Şubat depremlerinde Hatay’da yıkılan aile sağlığı merkezi sayısı 56’dır. Bunlardan biri bile yapılmadı. Hatay’da 71 tane boş aile hekimliği birimi var. Hatay’da 100 bin insan koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşamıyor. Yoğun bakım yatak sayısı yetersiz. Hastalar yatak olmadığı için ya çevre illere gönderiliyor ya da yirmi dört saat acil serviste bekletiliyor; bu sürede engelli kalan da oluyor, hayatını kaybeden de oluyor.

“Hatay’da doktor kalmıyor”

Hatay’da hasta az, hastane sayısı az, yapılan işlemler kısıtlı… Bu da ücretin esasını oluşturan performansa dayalı çalışma ücretinin Hatay’da çok düşük kalmasına neden oluyor. Örneğin Mersin’deki devlet hastanesinde bir doktor 6 birim alırken, Hatay’da aynı doktor 2 birim alıyor. Sıkıntı sadece doktorun olup olmaması da değil. Doktor olsa bile alet edevat olmuyor. Örneğin enerji modülleri yok, kan otorizasyon cihazlar sıkıntılı, laparoskopik cihazlar yok.

Mücbir sebep

Daha az yıkımın ve can kayının yaşandığı Van’da mücbir sebep 6 yıl sürdü. Van’a mücbir sebebi altı yıl uygulayan AKP, asrın felaketinde sadece 22’inci ayda mücbir sebebi bitirdi. Şimdi 31 Mayıs’a kadar, yalnızca 2022 sonunda cirosu 2,5 milyon TL’nin altındaki firmalar için uzatıldı. Bu çok adaletsiz bir uygulama. Van depreminde borçların 2 ayda bir 30 taksitte ödenmesi uygulaması vardı. Borçlar 60 ayda ödendi. Yazılı müracaat istenmedi ve teminat şartı getirilmedi. Asrın felaketinde ise borçlar her ay olmak üzere 24 ayda ödenecek. Bunun için yazılı müracaat ve teminat isteniyor. Oysa Hatay’da yıkılan evler, yıkılan iş yerleri yapılana kadar, insanlar kendine gelene mücbir sebebin kesintisiz, ayrım olmadan herkes için devam etmesi gerekirdi.

Depremin maliyeti

Depremin ülkemize maliyeti 110-120 milyar dolar. Yanlışlıklar yapılmasaydı Türkiye asrın felaketinin maliyetini, vatandaşa ek vergi, zam bindirmeden 3 kez karşılayacak mali güce sahip olurdu.

Hatay’ın yeniden inşası

Hatay’ın yeniden inşa sürecinde ekmek yerel değil, dışarıya gidiyor. Hataylı insanının ticarette çok büyük kaybı varken, Hatay ihaleleri Hatay dışındaki firmalara veriliyor. Hatay’ın yeniden inşasında yerli firmalara da ihale verilmesi ile ilgili yapılan görüşmelerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ Hataylı firmaların listesini istemesine rağmen hiçbir ihale yerli firmalara verilmedi.

“Hatay, firma olarak da göç veriyor”

Hatay’da deprem öncesi ve deprem sonrası firma sayıları karşılaştırıldığında negatif bir veri görünmüyor. Ancak burada detaylı bir inceleme yapıldığında Hatay’da kapanan firmaların çoğunun Hataylı, açılan firmaların çoğunun ise Hatay dışından olduğu görülüyor.

“Sulama maliyeti 10 kat fazla”

Adana’da pamuk yetişiyor, Urfa’da pamuk yetişiyor bir de Hatay’da pamuk yetişiyor. Adana araziyi barajla suluyor, 100 dönüm arazide 25 bin lira sulama parası ödüyor. Urfa’daki 30 bin lira ödüyor. Hataylı çiftçi barajdan sulama yapamadığı için, derin kuyulardan sondajla sulamaya mahkûm bırakıldığı için 250 bin lira elektrik faturası ödüyor. Ödediği elektrik parası cebinde kalsa çiftçi kar edecek.