Maraş’ta 140 kişinin termal otelde devremülk vaadiyle dolandırıldığı iddia edildi.
DHA’nın aktardığına göre Maraş’taki bir termal otel işletmecileri, 2019 yılında telefonlarla ulaştıkları kişileri davet edip tesisi tanıttı. Otelin sahibi M.T. ile yetkililer müşterilere devre mülkleri satarken, her yıl bir hafta “ücretsiz” konaklayacaklarını ve tapularının da 1 ay içinde teslim edileceğini söyledi.
İddiaya göre işletmeciler bu yöntemle 140 kişiden toplam 3 milyon 500 bin TL aldı. Aradan geçen zamanda devre mülk alanlar otelde hiç kalamadı. Bunun üzerine 30 kişi, dolandırıldıklarını öne sürerek otel sahibi M.T., otel yetkilileri İ.Y., G.Ö., A.B. ve M.T. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
‘AİDATLAR SÜREKLİ YÜKSELİYOR’
Dolandırıldıklarını öne sürenlerin avukatı Hasan Cem Erdem, yaptıkları araştırmada mağdur sayısının 140 civarında olduğunu belirterek “Toplamda bu 140 kişiden tahsil edilen meblağ yaklaşık 3.5 milyon lira, sene 2019’un hesabıyla yapacak olursak ciddi bir rakam” dedi.
Erdem, devre mülklerin satışından sonra tapuların teslim edilmediğini, her sene aidatların yükseltildiğini ve müvekkillerin otelde konaklamak istediğinde de türlü bahanelerle buna izin verilmediğini belirtti.
Yaptıkları araştırmada dolandırılanların sayısının çok daha fazla olduğunu belirten Erdem, şunları söyledi: “Müvekkiller artık tapularını alamayacağını, devremülklerini, termal oteli kullanamayacağını anladıkları vakit hukuki süreç başlatılması amacıyla bize başvurdular. Yaklaşık olarak 30 müvekkilimiz söz konusu. Tabii bu dolandırılanlardan sadece birkaç tanesi. Toplamda 140 kadar dolandırılan vatandaş söz konusu sene 2019’da. 2019 senesinde asgari ücret ortalama 2 bin 500 civarlarındadır. Bu dönemde müvekkilleri 20 bin lira ile 25 bin lira arasında dolandırmışlardır. Hukuki süreci başlattık, savcılıkta soruşturması sürüyor.”
‘VERGİ NUMARASINI SORGULAYINCA BİR SONUCA ULAŞAMADIK’
Otelin mağdurlarla imzaladığı sözleşmenin yürürlükteki mevzuatta yer almayan bir sözleşme olduğunu, bu nedenle de geçersiz olduğunu kaydeden avukat Erdem şöyle devam etti: “Banka onaylı satış sözleşmesi diye sözleşmenin en üst tarafında bir ifade kullanıyorlar. Banka onaylı ibaresi, yürürlükteki mevzuatın hiçbir yerinde geçmemektedir. Taşınmaza ilişkin sözleşmeler resmi bir şekilde gerçekleştirilir ya noterlerde ya da tapu müdürlüklerinde gerçekleştirilir. Sözleşmenin birçok sayfasında satışı gerçekleştiren tarafın imzası, parafı söz konusu değil. Müvekkillerin hukuki bilgisizliğinden faydalanılmıştır bu noktada. Diğer taraftan kaşenin altında bulunan vergi kimlik numarası tarafımızca sorgulandığı vakit herhangi bir sonuç elde edilememiştir. Sözleşmenin hukuki bir geçerliliği olmuyor ne yazık ki. Bu noktada sözleşmenin hukuki geçerliliği olsa dahi tahsil kabiliyeti olmadığı için icra takibi başlatılamıyor.”
‘SÖZLEŞMEYİ NOTER HUZURUNDA İMZALADIK’
Dolandırıldıklarını öne sürenlerden Kerime Ateş, işi sağlama alma adına kendilerini diğerlerinden farklı olarak sözleşmeyi noter huzurunda imzaladıklarını ancak yine de dolandırıldıklarını söyledi. Bugüne kadar satın aldıkları yerde konaklayamadıklarını belirten ateş, kalmak istediklerinde ücret istendiğini söyledi. (HABER MERKEZİ)